1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
973
Okunma
AHRAZ BİR MEVSİM AŞK
Okumasız yazmasız
Gözlerinin alfabesini okuyorum
Su kırıldı ve kirpiklerimin ucu perişan
Her hecen kelimelerle dalgakıran aklıma
Saçlarından dökülmüş deniz fenerleri
Rıhtım boyu kokuna zimmet hava
Dur şimdi !
Lal çiçeklerim bir ahval
Yitik bir kül rüzgarı tütün
Dudaklarımın arasından dökülmüş sakallarıma
İhbar ediyorum feryadımı
İçimde savaş esiri ciğerlerim
Dur şimdi !
Kör gecemi karşılıyorum
Tırnaklarımda avuç etim yumruğum duvara al
Gölgeler gelmiş pencere çıplağına
Bir şarkının mırıldanışı rüzgar
Koyma beni bu zemheri yalnızlığa
Dur şimdi !
Dilsiz yaralarımın kabuğunu kaldırıyorum
Karanlığın göbeğinden sokağın lambası yandı
Karşı kaldırım geçmiş adımların mezarlığı
Mukayet ol hasretimdeki sana yoksa öldüresim geliyor bu kenti
Söyle zaman indirsin şalteri
Dur şimdi !
Üzerimdeki sensizliği çıkarıp aşkını giyiniyorum
İyimisin ?
Ki en büyük yalanın olur evet
Kötüsün her insan gibi
Acıyor uykularına kadar heryerin
Ahraz bir mevsim aşk
Beyhude konuşuyor düşlerin
Dramatik zaten paragraf başı hayat
Belkide hüzünlü bir oyundur sabahlar
Geceleri perdesini yalnızlıkla kapatan
Dur şimdi !
Resmin göz kapaklarımı çalıyor
İçeri alıyorum...
Yine öldürüldü bütün ışıklar
Kafiyesi olmayan serbest bir yaşam başladı
Sessizlik siyahın içinde
Bugünde ölmedim balsultan
Ama
Dizelerimde bir kadın hecelere kaçmış ağrılarım
Ey huzur ülkemin başkenti
Yine öldürüldü bütün ışıklar
İklimin lisanıyla sustu zaman
Dur şimdi !
Sabah kalktığımda yanaklarımda kurumuş olacak
Senleri yağdırıyorum...
Hangi yanımla sevsem yönüm sana çıkıyor
Tek istikamet sana yolcuyum
Peronlar yıkıldı istasyonlar zaten eski
Limanlar gemi ölüleri , asfaltlar yamalı yoksulluk
Sana gelişim
Kırlangıç göç izlerinde
Tufana aykırı kavimler dolusu
Kanadı kırık bir martının uçmasıyım işte
Fatih GÜLER
5.0
100% (1)