beyaz sakalı kesilmiş bir yüz
ve derin çizgilerinde tarihin yıkanmış asil duruşlu hikâyeleri
kalem olup dağıtıyordu köşe başındaki sessizliği


duyan kulak verdi
geçen merak etti
geldi
ortam ortalığa birikti


ilk kanına karışanım diye başlıyordu demli sohbet
dudaklarından aşağıya sarkan sözcüklerin tamamı aşkı
özenerek seçilen son kelimeleri ise keşkeleri besliyordu

karanlığın soğuk meyvesini düştükçe toplayan
güneş yakalı gömlekler giyinmiş bakışlarla yaşıyordu
gün/ü
öğün/ü


dumanı tüten evinin çatısında giyinen baharın
ten kokusu süzülmüş kibrit kutusuna
ateş aldıkça bulaştı gizemi hayâllerine
dinledikçe de üzerimize

rengini akıtan gökkuşağının kanatlarında birleşti uzak kalmış gölgeler

her an yeni bir hükmün nefesi okşarken saçları
yeniden yıkanır örgüler
evlat zincirlerinin düğümlediği hayat barınağında şahlanır atar damar
biri diğerine emanet edilir
diğeri ötekine hediye


sen
ensemin üzerinden rüzgârla geçen ömrüm
babamın traşlı bakışlarından annemin nakışlı gülüşlerine denk düşür beni
ki
benden de çocuklarıma kalsın onların serveti





26/08/2015
17;05
eMİNeYZAMAN