‘’Artık kim zerre kadar hayır işlerse onu görür.
Ve kim zerre kadar şerr işlerse onu görür.’’Zilzal 8-9

Ne yapsam ki şaşırdım, yolların zemini yaş
Sapağı vahimlerde kaçırdığım kavşağın.
Bir el sarsa geriye, oluverir sonlar baş
Kör ederim gözünü İblis denen yavşağın.
Hesap günü yakındır terazi tartar ferah
‘’Femen yağmel miskale zerretin hayren yerah!
Vemen yağmel miskale zerretin şerren yerah!’’


Kimseler üzülmesin hakkaniyet O’na has
Şanındandır affetmek, dilediğni bağışlar
Varlıklar arasında kimseye yok iltimas
Böylece ferahlatır gönlü sağnak yağışlar
Takvanın kapısına kurmalıyız karargah
‘’Femen yağmel miskale zerretin hayren yerah!
Vemen yağmel miskale zerretin şerren yerah!’’


İyilik ve fenalık, gündüzle gece gibi
Kullara ibret için çift kutuplu hakikat.
Anafordur gayyanın, azanı çeker dibi
Tüm gizleri hemence açık eder tahkikat.
Rabbim her şeye kâdir, her iki cihanda Şah!
‘’Femen yağmel miskale zerretin hayren yerah!
Vemen yağmel miskale zerretin şerren yerah!’’


Doğan her can bilsin ki; dünyamız ahiretin
Ekilmeye müsait en verimli paresi.
Günde beş vakit namaz, günahtan taharetin
Huşuyla kılındıysa, kabul gören çaresi.
Ömür çabuk tükenir; doyamadan bitti ah!
‘’Femen yağmel miskale zerretin hayren yerah!
Vemen yağmel miskale zerretin şerren yerah!’’

İsmail Süklüm


27 AĞUSTOS 2015
KASTAMONU