0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
957
Okunma

Sol göğüs kafesimde açılan bir derin yara..
Gitgide büyüyen.. büyüdükçe sessizleştiren..
Katran karası gecelerde yükü ağır tüm duygular birer kabus gibi çöküyor bedenime
Hoyrat atlar misali şaha kalkıyor umutsuzluklar
Ve bir ses yükseliyor .. inceden..
Öyle ki yüzümü kesen kör bir bıçak gibi derinden..
Sustu gece..Durdu zaman.. Yorulmuştu akrebin peşi sıra koşan yaşlı yelkovan
Kaldırdım kafamı baktım pencereden
Deniz ve gök birleşmiş gibi büyük bir hiçlik yaratıyordu sanki
Tıpkı deniz kızlarının o büyü sesiyle çağırması gibi
Büyülü..merak uyandırıcı ve bir o kadar da korkutucu
Sonra hiddetli bir yağmur başladı
Açtım ellerimi.. yalvardım Tanrıya
Bu kenti yıkarken biz günahkar ruhları da temizler mi acaba diye onun rahmeti?
Sonra yine bir sessizlik...
Göz kapaklarım ağırlaştı.. hıçkırıklarım düğümlendi boğazımda
Sİyah...Sessizlik...Bir kaç kadeh şarap...Ve kulaklarımda çalan eski bir melodi..
Bu bir yalnızlık senfonisi..
Tıpkı Sezen’in şarkıları gibi.. biraz herkes.. biraz bende gizli...
5.0
100% (2)