3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1332
Okunma

Ah, Eylül, mahzun ve yaslı güzel…
Omzundan aşağı çağlayan gibi
Dalga dalga dökülmüş çılgın saçları...
Başında duman duman gam bulutları,
Elinde kristâl hüzün kadehi.
Gri yeşil gözlerinden süzülen yaşlar
Karışıyor hazân yağmurlarına,
Hep kederli bakan mahzun gözleri
Geziniyor dalgın dalgın ufuklarda...
Rüzgârlar sarılıp beyaz boynuna,
Okşarken çapkınca gür saçlarını,
Şarkılar mı söylüyor kulağına?
Sana âşık, hazan rengi yapraklar,
Hasretle düşüyor yollarına,
Öpmek için sararmış güzel yüzünü,
Uçuşarak geliyor kollarına...
Vedâ ânı sessizce geliyor gibi,
Giy gümüşten elbiseni, bir daha salın,
Savur, dök yüzüne kumral saçını,
Hüzün yakışsa da güzel yüzüne.
Ağlama, ağlama, sil göz yaşını,
Usul adımlarla geliyor Ekim,
Gölgende kalmış gibi mahzun, eğiyor
Güz gülleriyle süslenmiş güzel başını....
Hâlenur Kor
5.0
100% (8)