32
Yorum
43
Beğeni
0,0
Puan
1741
Okunma

kendi özüne bak da kusurunu bir kez görü veresin
neden ki bir kısır döngünün içindesin
alışıla gelmiş o hor davranışlarını gömerek toprağa
öz eleştiri yap ki gönül dağarcığını az insafa gelesin
senin öğrenmeye hiç mi hiç niyetin yok
bir başkası mıdır ki hep olan suçlu
bize suç görünen şey sakın dosdoğru olmasın
nefsini tımar ederek bir hizaya gel istersen
öze yapılan normal halleri neden ki
bir suçmuş gibi de görürüz ki
yoksa gurur kibrimiz midir bizi zorda bırakan
neden ki daima hep biz haklıyız gözlüğü ile bakılır ki
haksızlığa uğramış gibi çırpınıp da durmamız da neden
art niyetli davranışlar diye kuşkuyla bakmak bir kıya
bir kan davası yaratmak kanımız da var mı?
vicdanı da kendi isteğimizle tek taraflı yönlendirmek de niye
özrümüz kabahatim’ize yalvarmaz mı?
bu bir haksa nahoş bir hak
sana hep serbest bölge
başkasına ise neden ki hep yasak
bre mankafalı
bu alem sadece bir tek senin keyfine mi kaldı
yoksa biz mi yaratık bu kısır döngü çıkmazını
el insaf yani
sanki herkes kıyamet biz cennet
bunun adı cehenneme bir davet
oysa zırnık koklatmadan herkesten tır yükü ilgi isteriz
hüsnü niyeti
ilgi ve alakayı
sağduyuyu ve nezaket ile hoşgörüyü beklerken
emek ve fedakarlığı da hepten esirgeriz
her türlü beşeri olguyu durmadan ister de isteriz
hiç bıkıp da usanmadan
çözüm sonradan gelmez ki ilk başta olur
hem bizim çözülecek neyimiz var ki
biz bir ümmetin torunlarıyız ve özden kardeşiz
bu anlayışsızlık değil midir ki
kardeşi de kardeşine hunharca kırdıran
durmayıp da soluk bile aldırmadan zorlayıp hiç de vazgeçmeyiz
bu kadar kendimizi beğenmekte neden
nedir bu denli katı olan koyu bir benlik ki
bizler yoksa bu yaşamın ve beşerin tek vazgeçilmezi miyiz?
niçin her türlü dert kasavet hep bizde varmış gibi de görürüz
pire gibi derdi dev yaparız da
karşımızdakini de hiçte önemsemeyiz
bizi hep dev aynasından baktıran o şey de nedir?
kusur koymaz yaparız da yine içimiz kıpır kıpır
dönekliğin üstünü kapatmayı nasıl da kolay beceririz
her yanlışta dostu suçlarız
sen düşmandan yana mısın benden mi diye
nalıncı keseri gibi de ha bire özümüze yontarız
bir manda gibi de asla doymayız
senin dostun dost mu yoksa ki suç ortağın mı?
sonra da bir dost yok diye de durmadan dövünürüz
sevgi vefa emek güven ve o dostluk da nerede
yanına bile yaklaşmaz da hep bekleriz
satmışız anasını değerlerin de hep de değer verilmeyi bekleriz
aklın fikrin hurdalığın da alimlik taslar dururuz
bir dönüp de kendimize bakmak hiç aklımıza gelmiyor mu?
bir kez bile karşımızdakinin gözüyle
aslı astarı vermek varken erbabına kılıf uydurmak da niye
mezara kadar yanlıştan mutlaka bir dönüş var
hâlâ da vakit de var
neden ertelenir hep yapmamız gereken işler
bil ki ihmal hakikati boğar
illa ki bir fırsat var
yol da hala yakınken
debelenerek direnmeye de ne gerek var…
(12.08.2015) AZAP…