6
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1355
Okunma

Bin bir atlasla saklanmış göğüs kafesimin içindeki
tik tak diye ses çıkaran lüzumsuz et parçası,
Ne işe yararsın sen ?
Ne doğru düzgün sevmelere ,
Ne ağzı açılmadık öfkelere ,
Ne de hani tevellüdü kayıp sözler , saklı sende,
ben maviyi , Halikarnas balıkçısından bilirim ,
hani bodrum denizi gibi gözleri olan .
Yoksa kandırdılar mı bilemediğim ,
Pembe pabuçlarım gibi onlarında uçlarında
Kurdelaları var demişti de annem! hepten yalandı.
Gözlerim çivit mavisi bir türküye mühürlü şimdilerde...
Öyle derinden öyle tozlu bir eskinin altından gelir sesi ,
acıtmaz da aklımın dehlizlerinde kaybolmuş küçük kızı...
Isırır sadece ara da göz kapaklarımı.
Hani vardı ya mışlı/mişli masallar...
diyorum ki varsayalım yine saçlarım iki örük olsa ,
Sabahları nemli tarakla yola yola tarayıp da
Annemin merhametli elleriyle açılmaya çalışsa saçlarım,
Sonra kesme şekerli, şeker rengindeki örgü elbiseyi giysem ,
Eteklerinde yine tığ battı batıkları ile fırlasam dışarı ,
Gökyüzü bana yine pamuk helva gibi görünse
Kardan bozma rengi ile pas parlak olsa .
Zararı yok yine dizlerimdeki yaralara ağlasam,
Yani diyorum ki...
5.0
100% (8)