4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1002
Okunma

SUSKUNLUK
Her suskunluk içindeki ateşi öyle bir yakıp kavurur ki
İçinde barındırdığın bütün her şey acıtır canını
Silemezsin geçmişe dair ne varsa öyle bir özler ki
yüreğinde coşan bir dere gibi vurursun kıyılara
Anlatayım dersin artık sığmazsın içime
Ya seni anlayanı bulamazsın ya tam anlatacak olursun
sonra içindeki senin içini ne kadar acıtsa da
onu başkasıyla paylaşmaya korkarsın paylaşamazsın
SUSKUNLUK
Sen sustuğunu düşünürken bazıları çıka gelir hayatına aniden
Sonra seni görmez anlar iki kelime yazından ve ya cümlen den
şaşırır kalırsın ne kadar geç kaldığını sana
çok erken kendini harcamışsın kadir kıymet bilmeyene
bilmezlere kendini
Ve yine kabuğuna çekilmek istersin
boşa geçirdiğin onca yıllara lanet edersin
SUSKUNLUK
İşte bunun arkasında suskunluğun arkasında
çaresizler vardır hayata küsmüşler vardır
zamana karşı mücadelesini kaybetmişler vardır
susarlar bazı şeylerde benim gibi çaresizce
yapacak bir şeyleri olmadığı için susarlar
acıtsa da yüreğini sızlatsa tüm bedenini susmalısın
bazen onun için taş basman gerekirse basmalısın......
Meryem Alhan
5.0
100% (2)