0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
857
Okunma
Nice zamandır görmemiştim, böyle nur yüzlü ihtiyarı
Tel tel beyaz sakalları, ne de masum bakışları
Nahiv hâli, acziyetinin timsali, elinde asâsı Musa misali
Başında sarığı, sırtında cübbesi, dilinde Allah lafza-i celali
Bir bebek mıncıklar gibi mıncık mıncık,
Mıncıklıyasım geldi, gönlüm bu ihtiyarı derinden sevdi.
Nice zamandır çekilmişlerdi,
Sokaklarımız ve mahallemizden. Mescitler ve camilerimizden
İlk görüşte gönle ateşi düşesi, akla yüceler yücesi Dostu getiresi
Eli öpülesi, sözü dinlenesi, öğüt alası, yoluna baş koyası
Böyle nur yüzlü nur gülüşlü, nur bakışlı ihtiyarlar...
Yavaş yavaş çekilmesi gibi namus, ar ve hayanın
Sinelerden, gönüllerden ve çehrelerden
İşte öylece çekiliverdiler hanelerden ve meskenlerden
İki büklüm ihtiyarı görende;
Üzerimize belaların seller olup neden yağmadığını
Sofralarımızdan bet ve bereketin neden kalkmadığını
Hakka-l yakin anladım. Çünkü onlar aramızda oldukça;
Korunmaya muhtaç, masum bebekler, günahsız melekler gibi
Aramızda dolaştıkça gök kapıları ardına kadar açık kalacak
Rahmet-i İlahi üzerimize sağnak sağnak yağacak
Çünkü acz ve zaaf sahibi masum ihtiyar dergahı ilahiyeye el açanda,
Cenab-ı Allah onları eli boş çevirmekten haya eder.
5.0
100% (1)