4
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1910
Okunma
Hurdalığa düştü yüzler
Ruh tenden çekildikçe
Takalar su alıyor denizden
Veryansın ediyor güzler
Yıllar
Yıllara gebe.
Çelenk gönderdikçe
Geri tepiyor sözler
Ah gözler
Tahta kaşığın hüznümü dersin.
Dolaşanlar kim?
El ele.
Dönmez artık Şah İsmail
Haber yollasan telden
Ne selam
Ne sabah
Gelmiyor dost bildiğinden
Zamane değiştikçe.
Kapanmış odalara küçüklüğün
Büyüklüğüm,
Küçüldükçe küçülürsün
Çözemediğim binlerce kördüğüm
Dudaklarım,
Öpüldükçe öpülür
Sonrası boran
Talan.
Gönül sevdiğinden ne bekler
Sazın teli uzar dertli havalara
Kanadı kırık kelebekler
Nalsız atlar
Ay ışığı görmemiş bebek gibi
Karanlığında ağlar.
Bileğimi yar dediğim büktükçe
Hancıya yol göstermek düşer
Yolcunun bağrıma taş düştükçe
Bağlar gazel
Sonrası talan
Yalan.