7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1121
Okunma

ne kadar uzağımdaysan
o kadar,
kan ağlıyor duvarlar,
sensizliğe,
mağlup oldum her defasında
tutamadığım sözlere
anlamadın hiç anlayamadın ne olmadığını,
sonsuz sevdam,
senden vazgeçmedim hala
ve dahi,
geçmekte değil gönül...
sevdanın
nefrete döndüğü saatlerde,
içinden çıkan
yine, yeniden hasret,
ilkbahar güneşiyle açacak oldum
poyraz olup estin,
soğuk sözlerin vurdu
üşüttüğün her tomurcuk,
açmadan düştü
rüyalarımdasın hala yar,
onların bile sahibi sensin
ellerimiz birbirimizin yakasında
hesap sorarcasına,
ağlaşıyoruz,
gözyaşlarımız karışıyor
belkide onlar kavuşuyor,
sırtını dönüp her gidişinde,
arkandan koşuyorum
gitmiyorsun, biliyorum
tut, bırakma beni
çek kaldır üzerimden
hasret yularını diyorsun...
yağmur suyuyla yıkanıp
ebedi aşkın ateşiyle kavruluyoruz
senden başkası ölüm
benden başkası yalan
kalbine sor, cevabı biliyorsun
her kaçış
sana çarpıyor geri
inanmıyor musun,
eller üzerinde
ebediyete uğurlansam
kalbim içinde taşınacaksın
kimse çıkaramadı oradan,
mıh gibi çakılıp kalmışsın
kader dediğin bu muydu sevgilim...
kör kuyularda
merdivensiz bırakmaya
yemin mi ettin?
cehennemde yanacağını bilsem
ellerim bırakmayacak ellerini
öyle çok ağladım
gözyaşlarım söndürür
cehennem ateşini
sibel