Süveyda
Göğsümün içinde sakladığım onulmaz yara
Silinmez leke
Ah beynim!
Kalbimi karanlık kuyularda bırakıp giden sensin
Bizden değilsin!
Ah aklın terk eylediği yürek pandomiması
Süveyda!

Gecenin avuçlarıma bıraktığı
Bir kutu ilaç ve insomnia
Ne yana dönsem
Akıl tutulması!



Kederleri üşüyor insanın bu şehirde
Sanki buzdan heykellerin
Çökmüş krallığı burası
Ve sanki
Ben de buzları eritmekle görevlendirilmiş
Bir düş tanrıçasıyım!



Bütün otogarlardan gidiş biletim var cebimde
Ve bütün istasyonlar dönüşe kapalı
Bir mumya kutsallığındaki
Çürümüş cesedine dokunuyorum aşkımın
Gözleri örselenmiş
Sözleri ertelenmiş
Elleri, ellerin sevdamın!



Oysa benden giderken
Kendini hâlâ bir şiir sanıyordu
Ve sonsuz bir şarkı olmak içindi tüm çabası
Hazirandan Temmuza açılan bir kapının
Dervişi O şimdi
Ve ben seyyahıyım bu rüyanın!















12:00/28.06.2015