0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
563
Okunma
Ne gerektir bu feryada ey gönül
Böylesine Mecnun olmak ne gerek
Derde düşüp şu üç günlük dünyada
Halini perişan kılmak ne gerek
Dönüp de yüzüne gülmezler için
Tartıp da kıymetin bilmezler için
Gözünün yaşını silmezler için
Ah çekip saçını yolmak ne gerek
Bir poyraz estirip gönül dağında
Kavrulup da hal bilmezin yağında
Dikene kalıp da gülşen bağında
Gonca güller gibi solmak ne gerek
Gördüm ki yanmışsın aşkın narına
Uğramışsın zemherinin karına
Bir umut var ise şayet yarına
Kahredip boynunu bükmek ne gerek
Bilirim yar kıymetliydi canından
Hiç kimseler geçemezdi yanından
Ama nice sular akar önünden
Bu deryada durup kalmak ne gerek
Tevekkül gerektir alın yazına
Tahammül gerektir yürek sızına
Azrail gelende göğsün düzüne
Ah edip dizini dövmek ne gerek
Gel ey gönül atma sözüm yabana
Gel çevir ayağın mahi tabana
Ağlayarak geldik fani cihana
Ağlaya ağlaya ölmek ne gerek
Dostum Emrah bildim yaran derindir
Günahın yok gönül yaylan serindir
Gel üzülme yarın Allah kerimdir
Umudu toprağa gömmek ne gerek
7 Eylül 2012-Cuma
5.0
100% (2)