Annemin deli bir ağabeyi vardı
Baba bir ana ayrı
Adı ali
Nam ı diğer deli ali

Anlattıklarına göre
Fazla bal yedirtmişler çocukken
Veya mezarlıkta unutmuşlar bir gece
Daha kabul göreni sebebin
Öğretmeninin kızına aşık olmuş
Tayini çıkınca öğretmenin
Kız da uçmuş akıl da

Saldırgandı
Hele de
Bir iki bardak ispirto içirirse köylüler
Evin karşısındaki arena benzeri tümsek
Seyircilerle dolar taşar
Kahkahalar eşliğinde
Evin camları mı kırılır
Dedemin kafası mı
Yoksa kümesteki tavuklar
Kafası kopartılmış halde
İstif mi edilir avluya

Artık
Allah ne verdiyse

Dedem
Ufak tefek bir adamdı
Namazında abdestinde
"Dur oğlum "derdi
Ve baltanın tersi inince alnının ortasına
O da köylülerle bir olur
Gülerdi

İlginçtir
Ali dayım korkardı su tabancamdan
Ben de zaten korksun diye
İçi ful dolu tabancamı
Gösterirdim pencereden

Önce duraklar
Sonra geri çekilirdi
Sonra da
Bembeyaz dişleriyle gülerdi

Ben bu gerilim anlarının
Bu bıçak sırtı saniyelerin
Sevgi olduğunu öğrenmem için
Epeyce fırın ekmeği yemeliydim
...
Babam
Arada bir
Pazar kalabalığına getirip
Kaçırırdı beni
Bir iki tanesi aklımda
Birinde beyaz bir atla gelmişti

Kahramanca direnmiş
Atı ürkütmüştüm
O zamana kadar
"Yetmiş" olurdu zaten anam

Bir kargaşa
Bir şamata
İşid le pyd kuvvetleri
Sanki kelle koparma yarışında

Güzeldi ama
Düşünsene
O kadar değerlisin ki
Bölüşemiyorlar

Yani hızlarını alamasalar
"Ayakları senin olsun
Kolları benim" modundalar

Anne ve baba deniyordu o zaman da bu tür canlılara
...
Çok mu sert oldu
Bel ki
Ama
Taraf tutacak halde değilim

Yemişim geleneği göreneği
Ben çocukluğumdan yanayım



savrulmalar haziran 2015