1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2133
Okunma

Gördün
Nasıl gürültülü sağanak bir gündü geldiğin
Çatıları evlerden koparan fırtına
Ödümü koparan, seninle nasıl buluşacağım
Oysa sen benim için gelmiştin, seni nasıl görmem
Allah’ım, izin ver göreyim
İzledim
Uzunca göğü izledim
Annenin çocuğuyla göz ile anlaşması gibi anlaşmayı denedim
Oysa ne ben anne idim ne de gök benim çocuğum
Hükmüm geçmez idi
Allah’ım, hüküm yalnızca senindir
Dedim
Gök yüzüne baksana bi
Gökyüzünden düşen bin parça
Misafirler varken kavga gürültü olmaz
Misafirler varken surat asmamak emirdir
Allah’ım, emri ver gök neşelensin
Dua ettim
Tek kelime etmeden içimden yalvarırcasına
Tek kelime etmedim fakat içimden yalvardığım belli
Kopan fırtınaya bir de ben ekledim
Allah içimden konuştuğumu da işitendir
Aynı zamanda Allah, gürültüde de işitendir
Bildim
Allahın işiteceğini
Şüphesiz yola koyuldum -şüpheye yer yok biletim tek kişilik-
Çünkü iman etmek bunu gerektirirdi
Allahım ben hazırım
II.
Allah gülümsedi
Güneş açtı
Kuşlar geri geldi
Bulutlar ak
Gök mavi
Deniz gök
Gözlerin ela
Kalbim mutlu
III.
Kahvenin kırk yıl hatırı vardı
Biz seninle çay içtik
Üsküdar’da
IV.
Ankara’da deniz yoktu
Bu yüzden biz seninle anlaştık
Deniz kenarında.
Keyhar
5.0
100% (4)