2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1176
Okunma
on dört asırdır gelmemiş bir sevdaydı bizde
yürüyüp batmayanların esrarı vardı denizde
her görmede bir asıklık buldumsa da gül benizde
yılmadım mecnunane sevdaları aştım kendi gönül denizimde
senin tavırların tükenmez eza oldu heyulalarımda
her gece on ikiye elli beş kaldığında ruhumda
sana satırlarımda iltifatlar dökülür duymasan da
ben her aşıktan gayrı yandım sen yangın ne bilmesen de
ankaranın düzensizdi kaldırımlarında taşları
bilmezdi benden gayrı fani gözümdeki yaşları
şimdi özler gibiyim her geceki ani uyanışları
her vefasız leyla gibi sen de söndürmeye mecbur ettin
gönlümde senden har alan sonu gelmez yanışları
LATİFE sandın zahir sana ZAİT’in aşki başkaldırışlarını
5.0
100% (2)