0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
860
Okunma

Yıkık yolların çukurlarında bakan
Kör bakışınla hayatı kör gören sen
Gülümsemeyi köpeklere kaptıran
Yarınlarını yarasalara kaptıran
Sırıtma öyle sende düşeceksin aynı çukura
Çukura hep iyiler düşmez ya
Gerçi sen bilmezsin
Söyleneni dinlemeden tartmadan yaparsın
Kuşların cıvıltısını
Çiçeklerin kokusunu bilmezsin
Batakhanede yaşayan ne bilsin
Yarınlarını başka avuçlara teslim eden
Gülmeyi nereden bilsin
Çiçek kokusunu nerden hissetsin
Kuş sesindeki güzelliği nereden bilsin
Güzelliği görmedin ki sen
Kan kırmızısı avuçları yürekleri gördün
Kan kokan
İnsanlık kokmayan
Olacak ve olmayacaktan habersiz
Olmayacak olanı yaparsın
Ah bir silkelensen
Kendine gelsen
Güzelliğin adını kendisini görsen
Ilık gülüşüyle
Sarışıyla bir tanışsan
Oturur aylarca ağlardın
Mahrum kaldığın için
Hayalsiz ‘ligine kahır ederdin
Yepyeni gülümseyen hayaller kurardın
Yansımasız’lığın karanlığında kalan
Cesaretten mahrum köle olan
Sabah akşamın güzelliğinden biçare mahrum
Nerden bileceksin
Seherde okunan ezanın güzelliğini
Beş vakit secde ile miraç eylendiğini
Çıkarları kaçarken seni bizi yakalayan
Yokluk ile korkutan
Aslında bazen unuturuz
Rızkı verenin Allah olduğunu
Yenik düşeriz
Yenik düşmeyi yaşayan aç kurtlar iyi bilir
Yerinden yakalar
Kucaklar gibi yakalar kanını emer
Doğrul koş koşa bildiğince uzaklaş
Aç kalsan da yenilme
Koş
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)