1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
799
Okunma
tavanı sök al güneşi içine at içindeki karanlığı
durma koş kırlar sana koşacak değil ya
yık vehim gölgelerini fehmet içindeki sırları
ağır bir yük var üzerinde doğru
hakkını vermedikçe ağırlaşan nefesini yokla
soy çekirdeğini özünün bırak üzmeyi artık
kapat pencereni sessiz kuruntulara
ulaştır burcuna varlığını uzaktasın ayrısın çünkü
özün çeşmesi kurumadan giy üstüne huzur giysilerini
ağla sonra ulaşsın özüne hüznün ırmağı
yol yorgunluğudur bu bir ömür sürecek
her menzilde ışığı parlar ya umudun
yaklaşma hayal odasının kapısına bulanmasın endişen
dik tutan korkun aman düşmesin hüzün girdabına
arşında gölgelenilecek gayeyi hayaldir çünkü
ölümden öncesi ekilen ne vakit boy verir bilinmez
seslen ufuklar boyunca dirilsin var gök yitirsin rengini
çiçek vazgeçsin solmaktan kuş yürüsün ötmeyi unutmayı dileyerek
km arzulamaz ki unutulmayı toprak olmadan aceleci olan insan
görmeden varlık coşkusu sardı yüreğimi
ne çıkmazlardan geçtim seni görmeden henüz
yokluk arzusu coştu içimde varlığınla
sevdalın benim demek dünyada arzulanmayan gerçek
çünkü kırmızı laleye çok arzuluyum
korku salana arzuluyum
yeşer yüreğimde doldur avuçlarımı şefkatinle
gökle aramda kalmadı üstümden uçalı çatı
duyulsun yıldızlarla barıştığım
içeri gel doldur yüreğimi sonsuz aşkla
mimberde yeşeren ışık aşkın mihrabı ol kayamda
bitti gözlerimle yeşilin kavgası lahuti renkler düşeli gönlüme
zaman döksün varlığı çığ gibi üzerime
kırılsın bu mahmur gölgeler
ıtır ıtır dolsun gözlerim eski hayallerle
mekanın kenarından kayıp düşerken zaman
ruhumun kaybolan şebnemi doldursun boşluğumun kasesini
selam olsun tüm varlığa titresin merhamet göklerden üzerlerine
güzel bir son düşlerken endişeden emin
güneşin kopup üzerime geldiğini gördüm sonra
kara bir delikti oysa yüreğim
sonra bağrıma gömdüm tüm ışığıyla gövdesini
merhamet ne güzel göklere de var yerim
5.0
100% (2)