Yedi tepeli özmenisdan ağlarımın şifresini çözmeye çalışan
Anka kuşu yolculuğum kafdağının eteklerinde dinleniyor
gelen her bir kuş anak olmuş boğuyor

her şeye inat var gücümle direniyorum
yedi aynalı yedi kapıları bir bir
aşkın ateşli çemberinden uçarak açıyorum
gözyaşlarım öyle iksirli ki ateşimden yanan külümü suluyor

aşk içresi bir aşk olmalı ki
kendi külümden tekrar sana diriliyorum
bu yüzden hayat ağacım
bilgeliğinde hep sana yeşil kalıyor

bak aynaya !
aynanı kırdığın kadar benim
gördüğün göründüğüm ördüğün
sahip olduğun kadar görünür
istediğin kadar değil sevgili !

ayna sana gönüldür bak gör içimi
ayna aydındır ışkın ışaması gönlüme
göremiyorsan aydınlınğındır gönlüm gönlüne

ruhumuz bize bizden yakın
tenlerimiz bize bizden demli uzak
dokunulmayan dokunmazlıklardan
ilmek ilmek dokunulmuş

sana göre okunmalık aşk çıksa gerek
bana göre aşk olan benim zümrütü anka ben
her bir (s) özün öz suyunun huyundan seslendim
bulutların üzerinden sana ulaşabilmek için
ne vadilerden geçtiğimi bilmezmisin yar !

hastalandım yoruldum tıkandım
düştüm kalktım kaldım
bittim bittim bitimsiz bittim
ama asla asla sebatsız kalmadım

sabır güzelliğimide görmezsin
sanırsın aşk oyununa girmiş
ağaçkakan papağanlığı yapar
geç geç geç gerisi lafi güzafdır geç

kelebekleride geç
bir kuş kanadının sesine yenik düşmeyesin
er yada geç onuda geç

sılama kavuşmaları aşım
özlemi sabır taşı yaptığım

hatırla kilitlenen ellerim duada
dudağımdan süzülen aminlerimle

demiştim !
yedi düvel gezesin
yedi kapıda demlenesin

yedi kapı zilleri çalasın
yedi handa hancılanasın

yedi ölümlü ölümsüzlükler yaşayasın
yedi tahta kapı köprülerde kopuklanasın

gene de benim kapımda köpüklenesin
yedi veren gülüm sırların sırrını
sonsuzluk hürriyetini benimle yaşayasın
çünkü aşk ben’im zümrütü anka ben



düşün !

papağan tüyleri yüzünden kafese kapatılmış neden !
bülbül gülüne aşkını kanından akıttırmış neden !
dudum dudulanmış dileğine abıhayat diye neden !
oysa düşlere huma olmuş gurur neden !

kazın suya hasreti denizim üveykine ihtiraz neden !
keklik isen aramalısın mücevherini buldunsa neden !
tavus olmak varken cennette beklediğim gılmanımmısın neden ‘!

aşk olmasa aşk olunur mu !
önümüzden giden gölgesi görünür mü !
aşkın acısı özlemi olmasa
doğuşla başlarmıydı sancısı

görmezmisin !
bülbül oldum sümbül hemde sülün
kolaymıdır yükseklerden nazlı nazlı asiliğine asil olmak

kartal akışlım şahin bakışlım söyle
kolaymıdır sana uzaklardan
kumru dudu keklik olmak

ve bil artık !
Özmenis dan şifresiyle
uçan kuşlar diyarından geldim
yedi tepeli yedi şifreyle seslendim

sevdam köz sözüm söz
yolum uzun terim güldür gül
çünkü aşk benim zümrütü anka ben

Gülay GÖKTÜRK