4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1056
Okunma
Çocukluktan başlar benim bağ tutkum.
Ayaklarım, bellenmiş bağlara,
Bata çıka biraz da korkarak basardı.
Arada bir de olsa ayağım
Çukurlara kayardı
Salıncak kurardık hemen
Evin önündeki dut ağacına
Renk renk kanatlı kelebekler
Uçarken burnumun ucunda
Sallana sallana söylerdim
Aklıma gelen ne varsa
Rüzgar alnıma vuraa vura...
Kertenkeleler kaçardı önümden
Tedirgindim hep yılan görmekten.
Birde yemin verilirdi ki...
"Aman uzun kız gözümüze görünmesen"
Hemen kaçardım dedemin sallanan sandalyesine
Çekerdim ayagımı en köşesine...
Kayısı zamanı silkelenir ağaçlar
Toplardık sepetlere tüm çocuklar,
Dama güneşe açılırdı mis kokulu kayısılar...
Yağlamalar bazlamalar pişer,
Ayaküstü yarısı biter,
Ocaklıkta ananemin yüzünde de güller biter...
Çıtır çıtır gilamadalar,
Ne de güzel hafif yanar.
Gilaborular sıkılırır,
İçine de şeker katılır
Cır cır böceği başlar ötmeye,
Komşular gelir kahve içmeye,
Aşırmalarla su çekilir kahveyle içilsin diye.
Şimdilerde kalmadı kuyu.
Ne de insanların huyu suyu.
SELMA ÇANAKÇIOĞLU. 1993
5.0
100% (6)