Kaybolurum gözlerinin derinliğinde aşk/sızım
Nisan yağmurlarıyla yıkanırken yüreğim,
ıslak kirpiklerden damlar yalnızlığım...
Adın yeşillenir yosun kokulu kumsallarda
Bir sağa bir sola raks ederken endamın
ışıl ışıl yansır cennetten gelen varlığın bana...
Korkarım dokunmaya incinir diye
gülüşünde açan masum gelinciklere...
Bekleyişin ötesinde camda ararken seni
elimde sade kahvem, yanıbaşımda kedim...
Gün ışığında eriyip giderken kaderim
yarım uyaklar takarım sevgimin kanatlarına
adı yarın olan şairi çeker uzaklara ren geyikleri...





Ne olur dokun düşlerime ak ipeğin ile...
Yenik düşmesin bahtımın güncesi
kainatın son deminde...
Sokağımdan geçerken hatırla beni
derin bir gitarın dinlendirilmiş acıları içinde
Islık çalıyor bak zaman
antik bir fenerin son ışıkları süzülmeden aralardan...





Hırçın bir deniz gibi çarparsa bir gün yüreğin
Susuzluğun kıyısında kuyu ararsa apansız
Nerede bir martı görürsen çaresiz
geçmiş yıllar boğuk bir yankı ile dolaşırsa adımlarına
Dokun gecenin sessizliğine ben oradayım
zil zurna haykırışları dolduruyorum aşk diye
Gurbet yanığı avuçlarıma haydi aşkı yaz ateşinle...




Nicedir yorgunum kimsesizim sevgili..!
Lahey sahillerinde uyandırıyorum geceyi
yenik düşmek istemiyorum sevdanın okyanusuna
Gelip geçiyor mevsimler özümden ayaz dolu
yapraksız dallarıma yuvasız kuşlar tünemiş
Delik deşik etmiş yıldızlar gök yüzümü
Kaldır sessizliğime kayan perçemlerini ay yüzlüm
Bakışlarınla çatlayan geceye
sevincim olsun solgunluğa sıvalı dipsiz özüm.
Acı dalda sürgün eyleme can çekişen bedenimi
dalgın aynaların düşlerinde bulmak istemiyorum kendimi...




Zafer Direniş
...

26 Nisan 2014 Pazar 12.35 Lahey