0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
725
Okunma
burnumda tütüyor her krış toprağın
sonbaharda dökülen sarı yaprağın
buram buram anadolu kokuyor toprağın
özlem dolu sokakları şu bizim sivasın
hatıram var her karış toprağında
kepcelide,mahkeme çarşısında,dikilitaşta
ne üste var ne başta ,aklım kaldı ,yasta
görürsen tanırmısın bu garibi şehri sivasta
sevgilim bir yana sen bir yana
bir yanda çavuşbaşı ,bir yanda alibaba
sazımı alıp gelsem birgün çayırağzına
alırmısın bu garipi yiğitler diyarı sivasa
üç güzel duru tatlı suyun başında
tat var yavan ekmeğinde ,aşında
oturup,ağlasam gardaşların başında
sus deyip basarmısın bağrına
gurban olam bir karış toprağına
sonbaharda dökülen sarı yaprağına
ılgıt ılgıt akan kızılırmagına
ölmezsem dönerim güzel sivasa
dursam dört yolda baksam sağa sola
başım eğip cıksam meydana yukarı
yazın tozu dumanı kışın karı
öldürselerde ayıramazlar senden bu canı
bir bulut kaynıyor sivas eliden
bin hasret geliyor sazın telinden
konuş gardaş bal akıyor dilinden
biçare düştük gurbettetutarmısın elimden
sivaslıyım şeref duyarak söylerim
kangaldan mamaşdır köylerim
oturup bir türkü söylerim
hasretrim sivasımı özlerim
mamaşlı 1988