Kim dedi bilmediği mi .
Herkesin kâbesi yüreğinde giz değil mi.
Günahımı duysan da,
nereden bileceksin tövbemi.

Beni kınamaya.
Bir çift gözün şahitliği yeter mi sandın .

Kirpiğim arasından , damlayan yaşta
Sevaplar heybesinden dökülen , günahlara.
Nefesimin bile , sayıldığı her dakikaya.

Rahmanın verdiği bu cana
Çarmıha gersen de , ölür mü sandın.

İçine içine konuşan meryemim , dilim sus ta.
Babasız bebeği taşırım , kınansam da
Kendi aynana bakmayıp,
bana dil uzatsan da
Sen beşikte dile geleni , İsa’mı sandın.

Yaşı, dünden gelen olsa da
Yüreğine koyduğuna , karşılık bulmasa da
Güzelliğini
itibarını
kaybetmiş olsa da .
Sen Zülayha’yı , sadece Yusufa mı aşık sandın.

Dallarına bile , hesap veren ağacı tanı.
Kara kızı gözünde , afet yapanı
Leyla
leyla diye kendini çöllere vuranı .
Sen Mecnunun yüreğindekini , beşer mi sandın.

Yemen ellerinde , deve çobanı
Sözü uğruna göremedi , sevdalısını .
Muhammedin hırkasını , anne duasıyla bulanı
Sen Veyseli görmeden de , sevemez mi sandın.

Yüreğine onun aşkı dolmuşsa
Putlarını da kırarsın, kralın nemrut bile olsa .
Mancınığa konup , ateşe atılsa da
Gül bahçesi , İbrahimi karşılamaz mı sandın.

Kaçarak mağaraya gizleneni
Cennete gidecek , kıtmir di, bir çobanın köpeği.
Üçyüzdokuz yıl , bilinmeyen gizemi
Sen ashap-ı kehf -i uyuyor mu sandın .

Kimse duymaz yüreğimin feryadını
Yağmura bıraktım gözlerimin yaşını .
Efruze, Efsan , Mine, diye yazılmış yazımı
Sen okuduklarını , yalnızca şiir mi sandın.
/MineKuş/
23/4/2015