14
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
877
Okunma

darağacından düş/müş
her çocuğun ellerinde acı
büyülü mevsim çiçeğidir
gümüş tasın içindeki su
sorarsın seviyor sevmiyor
babanın başı için kadın
beni anamın kokusuyla yuğ
gece ve rüzgarın sesi
kameri takvimlerin ikliminde
diline düşen atları çatlatır
sus artık ayrılığı söyleme üşütür
kader denen zevat olsa olsa
göz altlarına çekilen rastık
böyle bir kara görülmemiştir
kime ne yokluğumdan
zarafetiyle aşkın nimetidir ah
kimi ütülü bayram mendili
kimi valizinde kırışık ışık
dulda da yol haritası toplar
seninle aramızda hep bir
cennet cehennem kavgası var
olsun bedduaların da yeter
gel aklından çıkart beni
bil ki gümüşün tadını alır tastaki su