Ey gönlümün sultan’ı sonbaharımın yazı
gökten şimşekler çakmadan geç olmadan gel

Ey kalbimde gizlediğim nigâr’ım
Efsun bakışlarını benden yana çek ya beni ölümüne sev yada git
yoksa hasretin beni öldürecek
Nazende eder kader papatya gibi
Sırf sen yoksun diye

Aşkı aşk eden aşkı var eden
Aşka yolculuk dileğim
Rabbimin bir ismi de Aşk değilmi
beni aşkından Aşkdan da mahrum eyleme

Aşksız yürek susuz çöle benzer
Ya toz olur ya duman

Çöl oldum savruldum rüzgarlarda
ne çok yaktın ateşinle
dumanında boğuldum
sesiz bir köşede
göklerde yağmur diye aktım
sel oldum uğruna
ummana şahit değilmi aşkıma

Ey sevgili Yusufun kuyusunda aşkı aşkla bekledim Hakka diz çökerek
dualarımda ismin hece hece dolaştı kelimelerime,
ne Züleyhalar geçti de görmedim kimseyi senden başka

Simdi Yusuflar da Züleyhalar da garip oldu

Sultanlar tahtından payını verse bile
senin varlığın şanlardan şöhretlerden daha üstündür diyerek
sabır eylerim vuslatına
iki gönül bir olunca samanlık seyran olur demiş atalarımız

Gel seyran eyle kalbimdeki gizli sırları gel
bu kısa hayattan göç olmadan

Gök gubbesine haykırsam ismini
duy diyerek
zalim ejderhalara yem vererek
sensizlin acısı çok büyük çok
korkarım bilmez isen

Sevda uğrunu peş peşe dize dize sıralanırken sözlerim imgeyi yolda unutum
kusuruma bakma titreyen kalbimle ancak bu kadar
yazabildim

Hayâlim dünyasından dökülen namelerim sadece sana armağandır
haramı ezerek helâlın peşine düşen güvercin oldu yüreğim
uç de uçayım yolunda sevdiğim

Bir beyaz güvercin yalnız gurbet elinde
yaralı nasıl uçar deme bana

Ben Hak yolunda kanatsız da uçarım
kanadım Hakdır çünkü
benim.

Ayse Kavak