Bazen en güvende olduğun yer en güvensiz olur ya,
Bazen en sevdiğin yemek bile aniden soğur ya.
Öyle bişey benimkisi anlatsam inanmazsın.
Kuş olur gözlerin bazen, hani olur ya.

Sıyrılıp eskiden yeniye doğru o kuşlar pare pare.
Daha ne, sevgiliye daha ne kadar kaldı.
İki çift lafın arasında bayat çay gibi kaldık,
Acı ve soğuk, bıçak açmadan ağzımız virane.

Pek yağmurlu tatlar var şimdi, tam yanımda
Bak yanımda işte dokun, kokla, yanımda
Kırk yaşındaydı sordum, aziz o kadar acı çekmiş.
Acı çektiği kadar yaşamış, kalamamış yarında.

Sessiz bükersin omzunu, iki kişiye dar geliyodur belki.
Fakat bu ihtilali hüsrana uğratan da kim ki?
Kırmızı gökyüzü baksana niye türkü söyler.
Bu sandalye kadar işlevli, ama kalbi yoktur ki !

Beni sorma kendine sakın, cevap dahi alamazsın.
Gününe gün, gücüne güç bir an yutkunamazsın.
Zehirin tatlı geldiği dönemdeyiz, öyle ki bal acı,
Kalbin ağlayan çocuk gibidir, susturamazsın.