11
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1113
Okunma
Yarısı olmayan sevdamla
Yalnızlık şarkıları söylüyorken ben
Aylar, ayları
Yıllar, yılları kovaladı durdu
Tam kabuk bağlarken, gönlümde yara
Geceye dönüşen akşam vaktinde
Bir rüzgar esti yine solumdan
Küller savrulurken istemsiz
Kor hâre’lendi, ateş göründü
Ey gönül ne haldır, gülüm ne haldır
Kızıl gül sevdası şu başa bela
Rengide al’dır yar, Sanki Zühal’dır
Harelendi aşkı, bir kızıl gül’ün
Offff, offf
Yine kaldırımlara atıp kendimi
Deli dolu sokaklarında bu kentin
Yine hasret türküleri söyleyip
Durak olacağım hüzünlere
Dünü hayal edip
Yarını yaşayağım kurgularımda
Kurşuni bulutlar dolaşacak dağ yamacında
Bir seyr-ü seferdir aşkta yolculuk
Ata yurlarında yine dolanıp
Ötüken’e çadır kurar bu gönül
Nedir bu halin
Zordur ahvalin
Müptela olmuşum
Bir kızıl güle
Yine tazelendi sevda eteşi
Gayrı söndürmeye su bulamadım
O oldu gönlümün hayali düşü
Ne eder, n’aparım ben bilemdim
Başka yâr elinden bir bâde içmez
Gönül bahçesinde başka gül açmaz
Mestane gönlüme daha söz geçmez
O bana ben ona, Yâr olamadım
Ayrılık hasreti, gider ağrıma
Seste vermez bir gün alsun çağrıma
Hüzün hazan çöktü her gün bağrıma
Ne yazık el gibi, ben gülemedim
Lüzumsuz derdine yok işte merhem
Çıkıyor acısı bak dirhem dirhem
Yuh olsun bana yâr, daha seversem
Sözümde ahdimde, ben kalamadım
Gül bülbüle gül dese
Güler mi ki o bülbül
Dinmiyor ki
Ah-ı zarım, feryadım
Nasıl yandım nasıl
Anlatmıyor bunu dil
Bu şarkılar türküler, avutmuyor işte bak
Eğer yarın olsaydı
Verir miydin bana hak
Yetsin artık bu işkence
Daha bana sorma soru
Nasıl yakar bilebilsen,kızıl gülün kızıl kor’u
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
100% (13)