0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
618
Okunma
şehir kendisiyle dostça
ama her zaman bir eli diğerine bıçaklı
sokaklar akşam cefası
sabahlar puslu ayrılık atlası
trenler hep hasrete uzaklaşır
vapurları hiç sorma martı meyhanesi
ben belli olmayan bir mevsimin
belki yaz
ruhum sıcaklığında eriyen kokunun hayalinde
ömür törpüsü sensizlik nöbetlerinde
yani gar(i)b cephesinde değişen hep aynı şey!
bir ses:
belki kapı
gelen: belki sen!
sorgulamadım ne olduğunu anlamadım
anlamak hiç istemedim
yaşadım...
önce ellerin
sonra dudakların
dudaklarının o kimsenin bilmediği bir meyve tadı
belki önce dudakların
sonra yine dudakların
sonra dudaklarından daha fazlası muhakkak
gerisi hiç
boşlukta
uçmanın maviden başlayan tüm renklerinde
süzülmek
boynundan
omuzlarına
göğüslerin ve belinin kalçalarında başlayan kıvrımları!
ve bacakların
ve...
parmak uçların
saçlarımda dolaştı bütün gece
sabaha kadar
bir gece bütün ömre denk düşerdi
böyle her gece..
sonra sabah
ama güneşli mutlaka bahar olmalı
erguvanlar tam
bahçelerden firar etme teşebbüsünün çiçekteki adı: hanımeli
böyle bir sabah
bir önceki gece mevsim ne olursa olsun!
seninle geçen her gecenin sabahı
böyle bir iklim!
var mısın?
sen belki yoksun!
5.0
100% (2)