Katil, kanlı bir avcı, savcı arıyor.
Savcı yerinde ama kendinde değil.
Baştan sona adalet, meydanda değil,
Karanlıklar içinde hakkı arıyor.

Teraziler bozuk, vicdanlar suskun
Cübbeler hep mahcup, yasalar küskün
Canilere özgürlük, masuma hüzün
Hâkimler namuslu savcı arıyor.

Kürsülerde matem var, kalemlerde yük
Adalet binasının temeli çürük
Yüreklerde yangın, gelende körük
Yargının derdi büyük, derman arıyor.

Pireler deve oldu, tilki bezirgân
Sürü kurda emanet, kuzular kurban
Bir yanda bayram var, bir yanda tufan
Akıl sığınmak için izan arıyor.

Erenler diyor ki hak gelir çıkar
Edenler hep bulur, hakikat çıkar
Mihraba oturmuş nefsanî çıkar
Bedenler insani bir ruh arıyor.

Yalan hükümdar olmuş, doğrular esir
Dillerde zehir var, ellerde zifir
Toplumda değerler, ölüyor bir bir
İnsanlık çukurda, düzlük arıyor.

Kirin kırk tonu varmış, yüzlerde gördük
Kinin her türü varmış, zulümde gördük
İman ile ahlakı kitapta gördük
Gaflet bahtını bulmuş, tahtı arıyor.

Akıl selimden mahrum, yürek vicdandan
Hukuk mizandan yoksun, hüküm insaftan
Mehmet’e kefen düştü biçene isyan
Rahman tövbe edecek bir kul arıyor.

Kapandı kapılar, kabirin açık
Öteler halkının kolları açık
Vicdanı tertemiz, alnı apaçık
Şehitler âlemi Kiraz arıyor.

Ahmet Taşkın