Kale gelmez dersin, almaz kaale,
Aşkı bilmez akıl, naçar meale,
Âlem baştan sona, misal bu hale,
“Misal?” dersen aklın aşk bilişine,
Söyle, gecelerin Şems’le işi ne?



“Neden bu haldeyim!” diyor ya deli,
Âlimdi belki de aşktan evveli,
Akıldan azade, aşka düşeli,
Hakikat girer mi söyle düşüne!
Düşün hakikatin, düşle işi ne?



Çölde çile Güneş, sahillerde haz,
Fail Bir, fiil bin, aşk-ı ittihaz,
Farz et aşk ceryandır, akılsa cihaz
Aşkla şaşar aşkı bilmeyişine,
Ceryansız cihazın söyle işi ne?



“Kûn” ile olan aşk, tekil zürriyet,
Rivayet muhtelif, münferit rüyet,
Aşk, Âdem-Havva’yla ikili düet,
İki neden düşer, birin peşine!
Sen-ben bilenlerle, aşkın işi ne?



Varlık yedi renktir, aşk aslen aktır,
Aslı aşk olanın, hayali Hak’ tır,
Ahsen-i Takvim Aşk, Güzel Ahlak’ tır,
O “Ne güzel!” derken leşin dişine,
Güzel görmeyenin, aşkla işi ne?



Akıl benden bilir, gönül sesimi,
Bundan katledildi, Hallaç, Nesimi,
Ressam resimde yok, varken resimi,
HâLimce şahidim, Hak’kın işine,
Gölgenin ışıkla yoksa işi ne?

HâLimce…
02.04.2015 – 23:01