5
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1404
Okunma
Her ev akşam olunca kapılarını kapatır
içten kapalı perdeler indirir ya pancurlarını !
karanlığa bir üzün çöker
şehirler akışır ya kan kırmızı
gök ise sevdalı bakışır
yıldızlardan dilek tutulur ya
kaldırımlar taşır ya bütün sessizliğin ağırlığını
işte o zaman sorarım her defasında !
acaba kaç kişi vardır !
evsiz barksız aç bi ilaç
acaba kaç kişi vardır !
vicdan muhasebesi yapan
acaba kaç kişi vardır !
çırpınan karanlığı seyretmeyen
ve... tan yeri ağarması zevaline zelal akışırken
saka kuşlarına kalır hüzün nağmaleri
sonra !
hızlı bir yaşam başlar dışarda
adeti az bilinen bir deli Rüzğar telaşında
Hak edilen Hak penceresinden bakışında
gecesinden yarım kalmış say bir adımlarında
eğreti bir teraziye konmuş adalet savaşında
sonra !
gün bakışı kuğuların sessizliği gibi
fırıncılar ocaklarını yakar
simitçiler tezgahlarını açar
hepsi ekmek peşinde
hepsinde aynı özgürlük
hepsinin gözlerinde hep aynı esirlik
düşündüm !
ta gerilere giderek
düşündüm de keldim kendime
cesaret odur ki ;
bunca yıldız çokluğu altında
bizi biz kılacak
bize güç verecek
bir yıldız var mıdır !
acaba yıldızsız hayat var mıdır !
Güneşin tekrar doğmak için ışıklarını söndürdüğü
Ay ’ın diz çökmüş vuslat saatini beklediği
Yıldızların gecesine beşik kurup sallandığı vakit’e dua ile ...
Gülay GÖKTÜRK
5.0
100% (3)