8
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1527
Okunma

Titredi gökyüzü
Bulutların şah damarını kesti ölüm kuşları
Pençelerinde toptan bir ateş
Sarsıldı yeryüzü kıskandı güneş
Kükredi alevler nevri döndü dünyanın
Kaç bucaktı köşesi unuttu korkudan
Tutuştu gün ortası bir çocuğun tahterevallisi
Üryan kaldı sübyan
Yapıştı tenine sülük gibi elbisesi
Hiç böyle ansızın düşmemiş
Yeri bu kadar yakından öpmemiş ti dudakları
Kalkamadı
Kıpırdamadı ayakları
Emdi sesini nefesini
Kavurdu kızgın bir sac
Konfetiden kıvılcımlar sardı küçük bedenini
Kor değil kar yağsın istedi kemiğinden sıyrılan teni
Yağmur sanmayın
Ağustos sıcağında beşeri bir şimşekti düşen
İblisin icadı
Ölüm tenekesinin kusmuğu
Nasılda çekti içine binlerce çığlığı
Nükleer bir sofrada
Allame-i cihan sandığı tanrısal kibriyle
Öfkesini doyurdu emperyal efendi
Geviş getirirken iştahı
Dişinin kovuğunda kaldı yanık et tadı
Ot bile bitmez artık bu harabelikte
Yaklaşana nefretten zehrini bulaştırır toprak
Ne bahar gelir nede kış bu haritasız iklime
Hayalet bir kentin mezarı kazındı tarihe
Dilek USTA