35
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
2577
Okunma

merhaba çocuk,
işte ben,
kan donduran düşlerin ayazında
sana anlatmak için merâmımı,
bir sayfa sıyırdım damarımdan!
bilirsin ki ayrılmaz mal pazarından,
aşk hazanından
bilirsin ki ayrılmaz...
ama ben ayırdım çocuk,
en nirengi noktasında kahrımın,
sivri sözlerle deldim gururumu;
..öyle yazdım mürekkebiyle kanımın...
I.
su durduğu gibi değil,
su durduğu gibi değil diyorum
ey antik yunanın logosçu Herakleitos’u!
burada da,
su,
d u r d u ğ u g i b i d e ğ i l...
II.
kan sızıyor elemlerin paçasından,
biz bu kadar mı gaflete gömüldük yârim,
ki bu kadar yontuluyoruz,
böyle uyku,
şöyle zindan! !
III.
üfle neyzen,seninle söyleşelim,
ağlayalım;
kim kaldı senden başka üfleyecek sesini,
üfle neyzen,
mersiye bellenedursun bu ses
gafillerin diyarında,
biz sonsuzluğun
kapılarını zorlayalım...
IV.
şehrin bir ayağı çukurda
diğer ayağı kesik,
ben, metafizik yanılgıların ortasında
bir g e l - g i t bekliyorum,
gözlerim bir melâl tortusunda!
uyuyorum uyanıyorum
ama yok yok
gelmeyecekler,
gitmeyecekler..
uyuyorum uyanıyorum
ama...
V.
öp beni rüzgar en
olumlu yerimden,
ben sana kalender bir iklim doğuruyorum:
bu kahır coğrafyanın mazbatası
bu yazgı isyanımın delilidir.
öp beni rüzgar en şişkin kederimden
ben sana fırtınalı yerler buyuruyorum!
bu da çölüdür yalnızlığımın,
savur,
sırılsıklam vahalar fışkırsın her yerinden...
Enes Ateş