Kuyulara atsam seni mısır için Gönlüm

Mısır güneştir aşk için
Kuyulara atsam seni mısır için gönlüm

Sen de bir yusufsun
Kuyulara atsam seni mısır için gönlüm

Mısırda Zeliha var
Gönlüm yusufum
Kuyulara atsam seni mısır için

Mısırda Zeliha var
Kuyulara atsam seni mısır için
Mısırda zeliha var
Mısır gurbet değil...

Her gamlı şarkı senin için söylensin gönlüm
Ve asrın günahlarına atomlarına meyil senin işin
Kuşa benzetsem kargaya benzetirdim seni
Sitem ettim ahir zamana boş yere
"Kışı sevmişsin deli gül deli gönül..."

Seni iyi tanıdım gönlüm
Koca gafil
Gizlin saklın yok bana
Binlerce yıkık fotoğrafın var elimde
Her gamlı şarkı senin için söylensin gönlüm


İki yakayı bağlayan köprüleriyle
İstanbul sıcak
İstanbul sabırlı...
İstanbul’un gecesinde mektuplardır yıldızlar
Güneşse aşk kokulu...

Senin mısırının haritada yeri bile belli değil
Şanssızsın yusuf gönül

Gülüm
Gönlüm
Yusufum
Bir viranemi senin mısırın
Bütün hüzün şiirlerinde adın...

Yaşım kırk oldu
Elim çiçeklense
Dilim çiçeklense...
Düşsen mısırın yollarına
Düşsen aşkın kollarına

Kuyulara atsam seni mısır için
Neye yarar
Senin derdin dermansız
Senin yakubun da yok gönlüm

Adı yusuf olan gönül
Kırk gece kırk gün yıkasam seni mısır için
Tabir et bu kuraklığın bu fakirliğin zindanını...

Ben yakup gibi gözü yaşlı değilim
Sen şanssız yusufsun gönlüm
Senin derdin de dermansız..
Zindanlara girsen çıksan neye yarar

İster aç ister sol... gülüm
Senin derdin dermansız gönlüm..

Babanın adı yakup olmuş ne fayda
Senin derdin dermansız
Senin yakubun ağlamasını bilmiyor
Vuslat yok sana gurbetin bitesi değil