6
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1426
Okunma

Ondört müydü onbeş mi evlendiğmde yaşın
Ahu gözlü ceylandı o sene düşen payım
Sayende sızlamadı bir gün olsun şu başım
Sen kadınım kısrağım sen ki cilveli tayım
Dokuz tane evladın sen ki nazlı anası
Seninle sarsılır mı bu gönülün binası
Tatlı diline kurban Yahyalı’nın sunası
Seherde doğan güneş gece yıldız’ım ay’ım
Yedinci balamıza gebe idin ya o yaz
Yayla obasın daydık geceler de çok ayaz
Çadırlarda doğmuştu güzel kızım nur beyaz
Sen Erciyes kekiği sen ki benim dağ çayım
Erciyes’in döşünde keklik gibi sekerdin
Mor beliği örüp de omuzundan dökerdin
Onca çileyi kahrı of demeden çekerdin
Deki toprağa girdim söyle ben nasıl cayım
Ne çabuk doldu vakit ne çabuk soldu gülüm
Bizi ayırdı işte vay şu vicdansız ölüm
Bekle ben de gelirim bu dünya sensiz zulüm
Ben bu zindan günleri gülüm ben nasıl sayım
Mehmet amca sevdayı anlattı mezarlıkta
Dünyaya sığmaz gülüm nasıl yatar darlıkta
Sevmek bu olsa gerek yoklukta ve varlıkta
Kul Garib’im Yürekten çıkmaz eyvahım vayım
Emine Çerçi
5.0
100% (8)