Yüz on altıncı er eğtim alayı
Kapıdan girmeden yedim kalayı
Şimdiden özledim evi sılayı
…..İlk günler zor gelir bilmem nideyim
…..Yol ver dağlar yol ver yara gideyim…

Altıncı bölüğüm,ikinci tabur
Askerlik insana öğretir sabır
Kimine bir zindan, kimine kabir
…..Vatan borcu namus borcu bilirim
…..Anam terhis olur olmaz gelirim…

Çanakkale derler güzel bir şehir
Haftalar geçmiyor, günlerim zehir
Elimde tüfeğim, dilimde gahir
…..Terk ettim köyümü geldim askere
…..Ne zaman gelecek bilmem teskere…

İt durmaz tepesi eğtim alanı
Sürüne sürüne geçtik yılanı
Hep bir ceza bekler geri kalanı
…..Etme çavuş etme derdim çok benim
…..Halimi soracak kimsem yok benim…

Sigaramın dertli tüter dumanı
Hasret acısının yokmuş imanı
Geçiremedim bir aylık zamanı
…..Askerde ne zormuş sevda çekmesi
.....Çok koyar bu yaşta çavuş tekmesi

Pazarın içinde aynalı çarşı
Aynalar dizilmiş hep karşı karşı
Asker ayak sesi titretir arşı
…..Sert vur tertip sert vur,yer gök inlesin
…..Çanakkale içi bizi dinlesin…

Tertibimdir benim derdim ortağı
Fırça yemiş yine sallı dudağı
Ceza yeri hazır alay mutfağı
…..Kimisi on başı,kimisi er’dir
…..Aslanı çakala boğduran yerdir.

Karacören köyü örnek karakol
İntikal ederdik aralık tek kol
Gecenin yarısı gel uyanık ol
…..Ramazan’ım bende aldım payımı
…..Demir bardaktan içtim çayımı…

Ramazan AKKAŞ
NEVŞEHİR-Tepeköy
13.Mart 2015 Cuma