Her yer karanlık, bu mahşeri yerde,
Ölüm kokardır, vuslat ’mıdır yoksa,
Vuslat gelmesin, girer başım derde,
Ne yaparım ben, sonra günah çoksa.

Gül bülbüllerin, karanlıklar benim,
Göz yaşım benim, terleyen yer tenim,
Günahtan korkum, kire boğdu yenim,
Ne yaparım ben, o gün günah çoksa.

Bir can borcum var, isterse vereyim,
Yeter ki cana, günahsız gideyim,
Layık görmüşse, cehennem göreyim,
Çarem yoktur ki, kalem kırılmışsa.

Ağırlaştı gözler, gözler kapanmakta,
Her yer karanlık, her yer sis olmakta,
Bir damla su ver, yüreğim yanmakta,
Gelmiş azrail, vuslat bekler durur.

Halimi sorar, gelip giden doktor,
Oysa halsizim, gözüm yok dilim yok,
İçerim dolmuş, yanıp durmakta kor,
Geçmiş olsuna, gelip giden pek çok.

Kim bu insanlar, toplanmış başıma,
Kiminde kuran, kiminde tesbihler,
Okur birkaç hoca, üfler sağ kaşıma,
Dua edin der, herkese tembihler.

Mavi kuş kondu, bin dedi kanada,
Alıp götürdü, kondu dağ başına,
Haydi uç dedi, af çıktı sana da,
Gözüm açtım da, bandım göz yaşına.

a.yüksel şanlıer