3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
620
Okunma
yakın zamanların
insanıydık ikimizde
ama
uzak anları yaşıyorduk
hayal ediyorduk güzel şeyleri
güzel şeyler düşlüyorduk
sen dönülmeyecek bir seyrüseferin yolcusunu bekliyordun
bense güneşten yağmurlar
sen umudu bekliyordun yakınlarda
bense uzaktan gelecek bir umutsuzluğu
meçhul bir bekleyişti belkide bizimkisi
hiç gelmeyecekti umut ve umutsuzluk
ama vardı yine ikimizde de bir bekleyiş hemde hiç bitmeyecek gibi
ve
uzaktan bir umutsuzluk geliyor üzerime
bekleyişim sona eriyor benim
yüreğime saplanıyor uzaktan gelen bu umutsuzluk
kan damlıyor ruhumdan ve sen hala bekliyorsun
hiç gelmeyecek olan ruhumda ki kanı.