4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
975
Okunma
Selam ile başlardı evvela ilk satırı
Sonraki satırlarda sorardık hal, hatırı
Mesajlar, messenger’lar aratmadı satır’ı
Kestirip yok ettiler mektuplarımı benim
Özenirdik zarflarda adresleri yazarken
Çiçekliyi seçerdik genç çağlarda tozarken
Uyuduk, teknoloji mezarını kazarken
Bilinmeze attılar mektuplarımı benim
“Bak postacı geliyor, selam veriyor” derdik
Bir cevabı günlerce heyecanla beklerdik
Okuyunca mektubu özen ile saklardık
Tembelliğe sattılar mektuplarımı benim
Asla unutulmazdı postacının bahşişi
Mektup yazmak sevgiyle yapılan gönül işi
Bazen de satırlara karışırdı gözyaşı
Acıyla ıslattılar mektuplarımı benim
Heyecan duyulmuyor postacı amca sana
Gelen resmi bir evrak veyahut bir fatura
O günler hayallerde kalan sisli hatıra
Anılara kattılar mektuplarımı benim
Halâ saklıdır bende sayısız mektuplarım
Hepsinde yaşar sanki gençliğim, o yıllarım
Çağa uydu maalesef ayaklarım kollarım
Ağır mahkum ettiler mektuplarımı benim
Gençliğim gelmese de, o yıllarımı benim
Ve geri istiyorum mektuplarımı benim…
Miyaser GÜLŞEN
5.0
100% (5)