0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
860
Okunma

Bir kurabiye misali yandı gitti gençliğimiz
Yerimizden kalkamaz olduk kalmadı dinçliğimiz
Dertlerle kaynayıp haksızlıkla piştiğimiz
Kalkmak isteyince ayağa bir daha düştüğümüz
Hakkını bile arayamıyordu geleceğin güvencesi
Bomboş bir gençlikte doluydu vatan şinesi
Görülmemiştir şiddetli depremin böylesi
Bu vatanı bunlara mı emanet etmişti dedesi
Durun dinleyin gelecek size neler söylüyor
Belkide ecdadı nın mezarda kemiği sızlıyor
Kimimiz aç gezerken kimisi et közlüyor
Uyanda kendine gel vatan senden neler gözlüyor
Boş şeyler empoze edilmiş körpe beynine
Çarkların hepsi dönerken üç beş zengine
Çaresizmiş sin ağlıyormuş sun dün yine
Kalk artık umutla merhaba de yeni bir güne
Bildiği tek şey yiyip içip eğlenmek olmuş
Genç kızımız baba evini unutup diskotekte uyumuş
Demir attığı yer ne bir liman ne bir koymuş
Bir güneş kadar sıcak ATATÜRK gençliği kaybolmuş
Sıcacık bir yatakta boş bir rüyaya yatmış genç dimağlar
Çiçek açıp meyve vermez olmuş yemyeşil bağlar
Bu derde dayanamaz ne hastalar ne sağlar
Bu gençliğin heybetiyle yıkılması lazım yükselen surlar.
Durun gardaşlarım kulak verin ecdadımızın sesine
Sahip çıkmaz olmuş öz babası güzel annesine
Sen susarsan kim biner adaletsizliğin tepesine
Tez günde şahlanıp dur demelisin hepsine
Hüseyin im bende gençliğimin körpe zamanın dayım
Kim iyiden güzelden yanaysa onun yanındayım
Belkide elli milyon içinde zerre kadar noktadayım
Ben Türk gençiyim gündüzlerin güneşi gecelerin yıldızıyım
(SİVASLIM 30.04.1988)
NOT:O ZAMANLAR TÜRKİYE ELLİ MİLYONDU.