0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1359
Okunma

KAYMAKAM SUYUNUN BAŞINDA YAZDIM
Burcun’da oturuyordum
Bir yazı okudum köyün orta yerinde
(Fabrika kurulsun,
Göç dursun)
Çiçek açar mı bilmem
Duygularımdan sızan yara
Uzun zamandır bu ara
Paşayayla ya gitmemiştim
Belki on beş yıl oldu
Dinle hele Kaymakamım
Görülmemişse Kaymakamın
Kaval çaldığı çal görülsün
Suyunun başında hayır kutusu
Çalınmış bu hangi durumun kıskacı
Sol elimde kilidi sıkarak
Sağ elimde kalemi tutarak
Açılan hayır kutusunun üstünde
Düşünmek yazmak ne acı
Durum zifiri karanlık
Siyahtan siyah karadan kara
Şaşırttı beni gördüğüm
Hırsıza el sallayan manzara
Gümüşhanlı durumu hatırlatır
Mersiye mersiye
Uzun uzun, satır satır
Hayır’a hayırsızlık
Yapan kimse hangi katır
Kaymakama kaval
Bana zaman çaldırdı
Gönlüm düşündü, taşındı çıldırdı.
II
Düşünceler duygular
Ateşe düşman sular
Bu nasıl iştir bilmem
Paşayaylalı dostlar…
Dağdan fışkıran sular
Kurnalar mutlak yular
Yularlı hiçtir bilmem
Paşayaylalı dostlar…
III
Bildiğim bu durumun dalgınıyım
Derede sular durulmuş
Sessizlik içinde
Tamamlarken şiirimi şuan
Yenişehir merkez
Saat kulesinin dibinde
Açtığım iftar tadında
Kaymakam suyundan tadarak
Hafif bir esintide
Rüzgâr vururken satırlarıma
Köylü kör, Kaymakam sağır
Şair aptal, duygular şapşal
O şahsiyetse piçtir
Bu nasıl iştir diyorum
Paşayaylalı dostlar…
Paşaların, yaylaların şairiyim…
5.0
100% (1)