Öz’den aşağıya dolandım gezdim
Kafamda geçmişi eledim süzdüm
Anılar canlandı gözümde bir bir;
Topladım hepsini satıra yazdım

Kovalıktan Han’a uzanır yollar
Akarsu dibinde sıralı dallar
Elmalıktan elma çalayım deme;
Bekçi İmam tutar,perişan haller

Topcu’nun tarlası tazecik hıyar
Hadi gel girelim bana da uyar
Doldurup cepleri kaçalım geri;
Yakalarsa bizi kıyar mı kıyar

Çalı değirmenden indim aşağı
Hava kararınca serdim döşeği
Koparmış yuları yoncaya girmiş;
Veysel çıkıp geldi tutmuş eşeği

Değirmenin suyu akar gelirdi
Önüne çıkanı yıkar gelirdi
Güneş ışıyınca Kara Fadime’m;
Heybesi omzunda çıkar gelirdi

Yukarı değirmen yıkılmış başın
Ne unlar öğüttü o koca taşın
Şimdi viran olmuş,suyun kurumuş;
Bu çevrede yoktu benzerin eşin

Ramazan der biri düdük çalıyor
Erikten değneği Yakup geliyor
Yakalanma aman eli ağırdır;
Vurunca insanın bağrın deliyor


Ramazan AKKAŞ
NEVŞEHİR-Tepeköy
15.ŞUBAT.2015