5
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1759
Okunma

öksüz bir çocuğun yüzündeki kırık bir tebessümle
kuru toprakların çatlak dudaklarını uzat
öpeyim gözbebeğinden
geçsin hancı
üzeri tuz basılı yaralar
kurgusuz bir romanın yazılışını anlat
meselâ "orospu kırmızı" dan alıntı olarak
rüyalarımın fişine sakın dokunma
katlet zamanı nokta vuruşunda
denizlerin fırtına ertesi sakinliğinden bahset
menfaat uğruna satılık olmayan ruhları tanıt
d/olaysızca arka sokakların gizemini
kapitalist sistemin kölesi olmuşları
terazinin dengesini anlat
geçim darboğazının kıskacında ki can çekişleri
veya işlenen faili meçhul cinayetleri
öte dursun tüm savaşlar
sevgisiz yüreklerin katılığından geçelim
semiramis’ i,
babil’in asma bahçelerini gezelim hancı
bezginliğimi bir kenara fırlatarak...
benimle bilmediğim bir lisanla değil
anladığım dilde konuş
kafa karıştırmadan
laf ebeliği yapmadan hancı
hangi dağda kurt ölmüş bileyim
bir şişe şarap
iki kadeh koy masaya
karanlık çökmeden
yalnızlığımı sek içeyim
ayıkken hiç çekilmiyorsun be dünya
alçak uçan kuşlardan değil
karlı yamaçlardan sor
rakımı yüksek tepelerden seslen bana
rüzgârda ağır ağır dağıtayım elemimi
yüreğinin sesiyle konuş
ruhun derininde patlayan kıvılcımla
sancılarım son bulsun
ya aç kollarını sarıl
ya anladığım dilde sus
sil baştan yapıp
sıfırlasam bu hayatı
sordun arzuhâlimi
anlattım be sana hancı
[sevgi batbay özçelik]