eyvah ki ne eyvah sözde şu millet dediklerimize
duyarsız duruşlar ekmek kavgası içinde dolanır yeyip de içtiklerimize
uykular kanamazken uyanmanın sevdasına
sanki de göğsümüzde asılı bir yafta bu kadermiş gibi
murdar olup da gitmiş nedense şu insanlık
altından kalkamadığımız sır gibi kapalı kapılar
örtülü tutuyor geçmiş ve gelecekte ki tüm gerçekleri
bir bir de tüm değerlerimizi bizler ahmakça uyurken hakladılar

oysa ki her sese çok duyarlıydı ceddimiz
Bir haşarat bile giremezdi sınır ötesinden içeri biliniz
açlık neydi yokluk neydi ki kurşunlar içinde doyarlardı
topla da gürlerlerdi
kara kışlarda yazlık kıyafet içinde ölümü özlerlerdi
ırk mezhep siyasi bir ayrım hiç gütmezlerken
Allah peygamber aşkı ile tek ve bütünlerdi

şu anda gönlümden bir isyan çığlığı düştü yerinden
yürek yangınının acısını bastırmak istemiyle
oysa ki benim umutlarım vardı halkımın öz değerlerinden
özümü iyi bildiğim için de herkesi öyle sanırdım
firavunun çarmıhını yakmadığımıza yanalım
karıncanın bile saf tutuğu yerde
odun taşıyan kavim şimdi yine çıkmış bak sahnede
gah kendini
gah sığındığı kavmi yok etmekte
Hz. İbrahim’i hiç düşünmediğini anladık düşünmesin de
zaten bozukluk var asılda
Hakkı nasıl olur da unutmuş haliyle görünmekte
Öyle ya firavundan da firavun oldular nasılsa

ey duyarsızlık içinde ki sahte duygu selleri
bir dur da bir an bak kendi şu zavallı halinize
Her tarafını kaplamış illet
yıkın isterseniz tüm kabahatleri hiç utanmadan üstümüze
altında ki döşeğini kaptırır da
farkına bile varmaz nasıl olsa bu millet
dibini oyan şeytandan bile bir habersiz
şehvetin çıkarın koynundan ne vakit çıkmayı düşünürsün
yoksa ki it ürüsün de yeter ki kervanın mı yürüsün
sen neme lazımcılık içinde kalmış ve köküyle erimiş sin edepsiz

sen istersen aklı kıt uyanık sürüsü içinde kal
amansız bir hastalık kemirirken ruhunu
sizin yerinize biz garipler ölmeyi çok iyi biliriz
aha su
aha ekmek gibi ezberlettiniz
içine düşmeyen bilmez ki kor ateşi
cin çarpmış aptallığın en görkemli yerinden
ö
y
l
e ya kocaman bir hiç iken şimdi paşa paşa gezersin sen
cibilliyetsiz çıkarının ipine sarılıncaya kadar
o iblis senin evinin yatak odasına girinceye dek eğil
bekle sen ar namus ter temiz olup bitsin diye de
sakın ha benden duymuş olma da
bu gidişatınız sizin için hiç hayra alamet gibi değil


s
u
s
ey dilim sus ki
bırak da ezim ezim ezilelim
köpürmeden o yüce Hak
yazıklar olsun la keşkeler içine düşmeden önce
burnumuz sürüm sürüm süpürsün yerleri
ver ki başımıza bin bir bela ve husumeti
akıl-idrak denilen şeyi fark edipte bilelim gerçeği

ey akılsız senin başını duvarlara vurmak mı lazım şimdi
aklın geri gelsin diye yerine
içimin en derinden hınçla fışkırıp dururken feryatlar
görülüyor ki oyduruluyor bu vatanın bağrında koca bir yara
şah damarımızda ki kanı da emmişler ki
yerinde gezdirilsin orada hain mi hain olgular
salkım saçak gibi düşüyor gık demeden çocuklar
ağa babaların değil garibanlarının ki


her kentin her sokağın da iblislerin bir cibilliyetsizi bekler
sizde görün ki cet ve cibilliyetimize kadar ne helvalar pişirecekler...



(09.02.2015) AZAP…