4
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1357
Okunma
seni ilk gördüğüm de
bir köşe başında sonsuzluğu bekliyordun
bütün sevaplarından soyunmuştu ruhun kendine
ve bir günahı suluyordun gözyaşlarınla
sonbaharda dökülen gazelleri andırıyordu gözlerin
bu yüzden belki de
hep üşüdüm
hep titredim
hiç bakamadım gözlerinin bebeklerine
bir mizah dergisinin
gülerken ağlatan kapak sayfasıydı
yüzün ve çizgilerin
çoğul yalnızlıklar büyütüyordu ellerin geleceğine
ve özgeçmişinin içi boşaltılmıştı
bana sunduğun septik cv’de…
yine biri ötekinden farklı olmayan
akşamlarımdan birindeydim
ve Ahmet abi bas bas bağırıyordu kulağımın dibinde
“söyle sen nerdesin, ben nerde?”
nedendi bilmiyorum
o ana kadar beynimde silik olan siluet
netleşti birden
ve gözlerin bahar gibi bakıyordu sanki bu defa bana
dilsiz sözlerin bir bir geçerken içimden…
sonrasında hep sabahlarımız oldu
bir çizgi film kahramanı kadar sevimli bakışların
dev bir masalın içine taşırken beni
bir rüyayı yaşadık hep gerçek tadında
yolları hiç gitmedik biz
yollar bize geldi ve dayandı kapımıza
girdi eşiğimizden içeri apansız ve sorgusuzca
ki bu yüzdendi
hiç koşulsuz teslim oluşumuz
ellerimiz yukarda!
sadece sen bana
ve ben sana sadece…
14:30/09.02.2015/Sev_tap