10
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
2168
Okunma

Madenci
Ölümle yaşam arası
Karanlık dehlizlerde gün ışığı
Alın teri, kömür karası elleri,
Nasıl bir aşkla sarar sevgililerini
Ölümüne ölürcesine
Gün ışığına dayanamazlar
Ağarmadan inilir ocaklara
Parıldar Ocak içinde fenerler
Kazma, kürek, baret, eldiven,
Bugün de yaşarsak yeniden
Papatya götüreceğim
Kararmış ellerimden
Koca dağlar var üzerimde
Senin için, bekle…
Dağ devrilmezse
Döneceğim evime.
Bilerek gitmek ölüme ne zor
Yaşamak boyunlarımızda urgan
Dışarıda bekler karısı, çocukları
Gözü yaşlı, oyuncak, maması
Bu yüzden duramam
Ölümüne inerim
İnan sizin gülümsemenizi çok severim
Ama ellerim
Karası kömür karası, kokusu ekmek
Çizmelerim kirletmesin, istemem üzmek
Karanlıkta öğrendim yaşamayı
Aydınlık dünya bana küs
Ölümcül düşlerde uyanırım karanlığa
Her gün bir dağ devrilir
Alıştım ölümle yaşamaya
Olmasa sırtımdaki bu kamçı
Girmem belki
O zaman da olmaz ki
Elimde oyuncak parası…
5.0
100% (13)