0
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1935
Okunma

Anlamıyorum.
Pürtelaş hallerde yapraklar
sessini dinlemek için iklimlerin ki
bir kedi misali yağmurdan kaçıyorum
dikkat etmeden üzerime/başıma
basmadan zamanın gölgesine...
Biliyorum.
Odalarda gezerken çıplak gölgen
uyku arayan gözlerle
kanatlarını saklayarak uçuyorsun koyu karanlığında
ve geç kaldığını bilerek asla olamadıklarına
bir hiç kadar bile olamamak
ve kalakalmak yaşadıklarınla/yaşanmışlıklarınla
bir adım sonra yine/yeniden
kuytularına düşmek kuyularının
dudaklarınla susup/gözlerinle konuşmak
gelincikleri düşünme...
Biliyorum.
saçının telinden,
ayak parmak uçlarına kadar bi-li-yo-rum
el yordamı ile bulduğumuz yıldız tozları kadar hem de
bil ki sevgili;
tattığım tüm senli duygular ciğerlerimde benim
kapat çeneni ve sık dişlerini
avuç içlerinin teri bulaşsın parmak uçlarına
ve ak
tesadüfen geçen çağlayanlarına karış ki
siyah yakışır sana
Biliyorum.
(...)