12
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1588
Okunma

sabahladım gülümseyişinin kıyısında
gözlerinin elâsına bulandı gözlerimin belası
varak bir sayfaya kocaman bir acıyı bırakmak gibi
döküldü sessiz harflerim gecenin karanlığına
yazmasam ölecektim, yazıyorum ya
kahret’sin yine de ölüyorum mavim
bir gün ardımda bir yığın aşk şiiri
ve kocaman bir aşk bırakacağım
hep ölecekmiş gibi yazıyorum biliyorum
ama sen biliyorsun benim yaşamayı
yani zor olanı seçtiğimi
tıpkı kavuşmak yerine ayrılığı seçtiğim gibi
haymatlos bir yürek sığmıyor işte bir yere
yersiz,yurtsuz,mevsimsiz
coğrafyasız ve belki de
tarihi karanlık kalsın diye kim bilir?
oysa sana bakınca hep
bilmediğim kavimler göç etti gözlerimden
dizlerimin bağı senin çocukluğunda çözüldü
hiç konuşmadığı bir dilde konuştu yüreğim seninle
ve hep bir sona başladım seninle her defasında
kirli sakallarının arasından
bir yoldu hayat
alnının akına
ve kara kaşlarının tam ortasına uzayan
doyunca yaşayamadım
adımlayamadım kana kana tüm hatlarını
kimi gün deniz geçti başımın üstünden
kimi gün gök kaydı ayaklarımın altından
rüzgârın şarkısını dinleyemedim
yağmurlar içli içli ağlarken
şu anda granada kentinde akşam olmalı
adımlıyordur özgür bir kız tüm asfaltları
ve kobani bağımsızlığını kazanmış
delikanlı kahkahalar çınlatıyordur sokakları
ve belki de
şu anda bir çocuk ekmek almaya giderken
evinin yolunu bulamadan
kök salacak toprağa tekerrürden!
hayat diyorum gülüm
her şeye rağmen yine sahnede
işte bu yüzden eylem gerektiriyor sevmek
ve direnmek gerekiyor
acının her türlüsüne
düşün ki
ben bir devrim kadınıyım
ve göğsümü siper ettim sevdana
ya vur beni
ya da vur!
02:50/1 Şubat/ Sev_tap