Nice yıllar tükettim, geçti hayat beyhude
Doğru yanlış karışık, elde kalan yetmiyor
Kavgalarla yoğruldum, kalamadım asude
Belanın bin türlüsü, hiç başımdan gitmiyor


Gidenden bir hayır yok, yarın yenisi yolda
Boşa geçen günlerin, mizanı tutulmuyor
Yalancı mutluluklar, kuru bir yaprak dalda
Yaşanılan an diye, hesaba katılmıyor


Mutluluk davasında, yalnız sevmek yetmiyor
Hesapsızca sevmeli, sen gibi, sevdiğin de
Gelse bile yakına , özlem asla bitmiyor
Gözlerine, ruhuna, tenine değdiğinde


Gülistana dönüşür, viraneler, sevince
Anlam katar hayata , yaşanılan zamanlar
Başlar göğe erişir, bir de çok sevilince
Neylesin ki cenneti , buna nail olanlar


Ne gerçekte yaşadım, ne de girdi düşüme
Mutluluk koca yalan, çölde bir serap gibi
Acıyı bal eyledim, katık diye nefsime
Yetmedi ki üstüne, yüreğim harap gibi


Ömür hayli eskidi, gelmekte ahir zaman
İki kapılı hanın() yaklaştım çıkışına
Safa gelir, hoş gelir, dilemem de el’aman
Hasretlik zor olacak, O’nun bir bakışına


Ne düşünür bilemem, gidersem buralardan
Yok olunca varlığım, sevinecek mi çokca
Sorumludur ezelden , sinemde yaralardan
Kıymet bilmedim diye, dövünecek mi yoksa

()
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece
-------------------Aşık VEYSEL ŞATIROĞLU

25.01.2015