Hani diyorum bazen keşke eski ben olsam
Berrak bir pınar olsam varıp bir göle dolsam
Anamın şefkatini arasam yolda bulsam
Kayan yıldızlar gibi hızla akıyor zaman
Boş yere kement atma bir daha gelmez o an

Haniya demem o ki; pabucum lastik olsa
Atsam göğe parende gövdem elastik olsa
Sınırsız rüyalarım yine fantastik olsa
Öküzün boynuzunda kurulsa şaşmaz mizan
Boş yere kement atma bir daha gelmez o an

Tenekeden traktör çamurlardan oyuncak
Kırmızı dut dalına kurulsa bez salıncak
Evimin küllüğünde durulansa kap kacak
Bilal’ın makamından yükselse kutsal ezan
Boş yere kement atma bir daha gelmez o an

Mızrakta kertenkele sapanda çalı kuşu
Tarlada kara saban başımda yırtık poşu
Hayatın etabında bitmez tükenmez koşu
Yarılmış söğüt dalı örümcek ağı tavan
Boş yere kement atma bir daha gelmez o an

Ta âlemi ervahtan yazgımı yazmış kalem
Ne milimlik şapma var ne görülür ikilem
Her hatıra gönlüme veriyor sonsuz elem
Sanki koptu kıyamet ruhumda bir heyelan
Boş yere kement atma bir daha gelmez o an

26.01.2015 Kütahya